Ağız kuruluğu, ağızda tükürük hacminin azalmasından kaynaklanan bir durumdur. Ayrıca kserostomi olarak da adlandırılır. Kserostomi; konuşmayı, yemek yemeyi ve yiyecekleri sindirmeyi zorlaştırarak yetersiz beslenmeye yol açabilir. Aşırı ağız kuruluğu ile tükürük disfonksiyonu, kalıcı ağız ve boğaz rahatsızlıklarına neden olabilir ve kişinin yaşam kalitesini bozabilir.
Genel nüfusun yaklaşık %10’u ile yaşlıların %25’i ağız kuruluğuna sahiptir. Bu da yeterli oranda tükürükleri olmadığı anlamına gelir. Ağız kuruluğu, başlı başına bir durumdan ziyade altta yatan bir sorunun belirtisidir.
Ağız Kuruluğu Belirtileri
Kserostomi rahatsızlığından şikâyet eden kişiler aşağıdaki semptomların bir kısmını veya tamamını gösterebilir.
- Kalın veya kıvamlı hissettiren tükürük
- Çiğneme veya yutma sorunları (özellikle bisküvi gibi kuru gıdalar)
- Ağız kokusu
- Kuru veya damağa yapışma eğiliminde olan dil
- Ağız ülseri
- Kuru ve çatlamış dudaklar
- Oral pamukçuk enfeksiyonlarına duyarlılık
- Yüksek oranda diş çürüğü
- Ağızda dikenli bir yanma hissi
Vücudun Geri Kalanıyla İlgili Olarak Görülen Semptomlar
Sebebe bağlı olarak ağız kuruluğu, aşağıdakiler de dahil olmak üzere ağız dışındaki semptomlarla ilgili olabilir.
- Kuru ve kaşıntılı gözler
- Kuru burun veya boğaz
- Sık öksürük
- Koku alma duyusunda azalma
- Kabızlık
- Eklem ağrıları veya sertlik
- Genel olarak kendini iyi hissetmeme
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Kadınlarda sık vajinal pamukçuk enfeksiyonları
Ağız Kuruluğu Nedenleri
Tükürük, yiyecek ve içeceklerin tadına bakmanıza ve ardından yiyecekleri sindirmenize yardımcı olur. Yiyecek parçacıklarını dişlerinizden uzak tutar ve diş çürümelerini önler. Ağız kuruluğu sadece susamış hissetmekten daha fazlasıdır. Bazıları kısa süreli, bazıları uzun süreli olmak üzere birçok farklı nedenden tükürük üretimi bozulabilir. Bu nedenler şu şekildedir:
- İlaçlar: Yaklaşık 600 ilacın ağız kuruluğuna neden olduğu bilinmektedir. Bunlara; antihistaminikler, yüksek tansiyon ilaçları, sakinleştiriciler, dekonjestanlar, analjezikler (ağrı kesici) ve antidepresanlar da dahildir.
- Enfeksiyon: Tükürük bezlerinin bakteriyel veya viral bir enfeksiyonu iltihaplanmaya neden olabilir (kabakulak gibi) ve tükürük üretimini kısıtlayabilir.
- Sjögren sendromu: Esas olarak gözlere ve tükürük bezlerine etki eden, ancak ter bezlerini de etkileyebilen yaygın bir otoimmün hastalıktır.
- Tükürük kanalı tıkanıklıkları: Tükürük minerallerinden yapılmış küçük taşlar tükürük kanallarına yerleşebilir ve tükürük akışını kısıtlayabilir.
- AIDS, amiloidoz, serebral palsi, diyabet, Parkinson hastalığı, primer biliyer siroz ve lupus dahil olmak üzere belirli tıbbi durumlar.
- Sinir problemleri: Tükürük bezlerinin işlevi yüz sinirleri tarafından kontrol edilir. Bu sinirlerde gerçekleşen; yaralanmalar, hastalıklar veya cerrahi hasarlar tükürük üretimini azaltabilir.
- Kemoterapi veya radyoterapi gibi bazı kanser tedavileri (baş veya boyun bölgesine yönlendirilirse), tükürük bezlerinin tükürük üretme yeteneğini geçici olarak azaltabilir.
- Dehidrasyon: Yeterince sıvı almamak, kalın tükürüğe ve ağız kuruluğuna neden olabilir. Dehidrasyonun diğer nedenleri arasında kan kaybı, kronik ishal veya böbrek yetmezliği gibi tıbbi durumlar yer alır.
- Diğer nedenler: Sürekli tıkalı bir burun veya tıkalı sinüsler, hamilelik veya menopozdan kaynaklanan hormon değişiklikleri, çoğunlukla ağızdan nefes almak.
Ağız kuruluğunuz varsa diş problemleri riskini azaltmak adına iyi ağız bir hijyeni sağlamak önemlidir. Ayrıca düzenli olarak bir diş hekimine görünmeniz gerekir, böylece herhangi bir sorunu erkenden tespit edebilirsiniz. Rahatsızlığın teşhis süreci aşağıdaki gibidir.
- Ağız ve dişlerin muayenesi yapılırken iç yanaklar nemli ve parlak olmaktan ziyade kuru ve pürüzlü görünür. Diş hekiminiz, diş çürüklerini de kontrol edebilir.
- Tükürük testi yapılır.
- Tıbbi geçmişiniz gözden geçirilir, ağzınızı kurutabilecek durumlar veya ilaçlar kontrol edilir.
- Belirtileriniz saptanır.